14 Şubat 2017

BAHÇEDEN SOFRAYA LEZZETLİ DOMATESLER



    Domatesi koparırken ya da bitkilerin arasında dolaşırken mis gibi bir koku yayılıyor etrafa. Lezzeti ise tarifsiz. Bahçeli evim olduğunda güneş alan en güzel kısmını sebze bahçesi olarak ayırdım. Fazla büyük değil ama dalından sebzelerin tadına bakacak, kendi sebze tohumlarımı alacak kadar yeterli.  

Kahvaltıların vazgeçilmez lezzeti
Domates, biber, bakla, patlıcan, bamya, tere, roka, nane, dere otu yetiştiriyorum bahçeye sığabildiği kadar. Ancak yıllarla beraber çeşitler de giderek arttığı için artık saksılara da taşmaya başladı sebzeler. Geçen yaz armut domates ve gül biberi denedim saksıda ilk kez. Saksıları büyük boy tuttuğum için sonuç gayet başarılıydı. Bu yıl saksıda sebzeleri arttırmayı düşünüyorum. 
   Çeri domates artık bahçenin demirbaşı oldu. Dökülen tohumlardan kendiliğinden çıkıyor. Pembe, maniye ve armut domatesler de diğer çeşitler.  Tabi pembe domatesin yeri her zaman ayrı. Rengiyle, lezzetiyle bir başka oluyor. 
Ekşimsi tadııyla  çeri domates favorim
     Tazesi kahvaltılara, salatalara, salçası yemeklerimize tad katan domatesin latincesi  lycopersicon esculentum. Patlıcangiller ailesinden olan domatesin anavatanı güney ve orta Amerika. 1900'lü yıllarda ilk kez Adana'da yetiştirilmeye başlanmış. Tek yıllık bir bitki.  Likopen, karoten, folik asit, flavonoit, A, B1,B2,C,K vitamini, bitkisel yağlar, protein, karbonhidrat, demir, kalsiyum ve potasyum içeriyor.  
İlk kez yetiştirdiğim armut domates
  Faydalarına gelince; Tansiyonu düşürüyor, likopen, karoten ihtiyacını karşılayarak grip ve nezle gibi hastalıkları bakteri faaliyetini azaltıyor. İçerdiği karoten maddesi  yaşlanmayı geciktirici etkiye sahip.  Damar sertliğini de giderici etkisi bulunuyor. Vücuttaki toksin maddelerin atılmasını sağlıyor.  


Hiç yorum yok: